Foruma Açık Mektup

[Benbey]

Dersanenin açık mektup adı altında yayınladığı yazının kendimi ifade etmek istediğim üslubu yansıtmaması yüzünden elim gidip destek olmadım. Kaleme alan değerli hocamın "Anlayacağınız dilden konuşalım..." gibi nahoş, politik, dramatik ve netice almaktan uzak bir üsluba girmeden sadece bu durumun çarpıklığını hukuken ve mantıken ortaya koymasını beklerdim. Tabi herkes kendi bilir neyi nasıl kınayacağını... Ben kendimce bu çarpıklığa küçük bir forumda da olsa doğru bulduğum şekilde değinmek isterim.

Neden sorular açıklanmalıdır? Açıklanmazsa ne olur? Şayet sorular açıklanmazsa, sınavdaki usülsüzlükleri sorgulama imkanımız tamamen elimizden alınmış olur. Zaten şimdiye dek açıklanmasının tek sebebi de sorgulanabilir ve adil bir seçme sistemi olmasını garanti altına almaktır. Yoksa sonraki sene sınava gireceklere deneme sınavı olması değil...

Ayrıca bildirilen kaynakların dışına çıkılması yasak olmadıkça, al gülüm ver gülüm usülü asistan seçilen eski sistemden bile daha büyük adaletsizlikler dönebilir bu işte. Bu sebeple nereden, hangi kaynaklardan soru sorulabileceği açıkça belirlenmiştir. Bu kitaplar güzel bunlardan çalışın arkadaşlar gibisinden tavsiye olsun diye değil...

Sınav soruları açıklanmayarak, soru soranların dayandıkları kaynaklar sorgulanamazsa, sadece kendi çevresindeki istediği kişilerin yapacağı abuk subuk soruları sorup kaynak olarak tezleri, makaleleri vs. kullanan hocalar çıkabilir ve biz de meslektaşlar olarak bir hafta kitaplar önümüzde cevabını bulamayız. Sonra şu an olduğu gibi "aaaa! bilmem nerenin tezinde madde madde aynısı varmış" diye birbirimize daha önce birkaç kişiden fazlasının okumadığı pdf'ler göndeririz. Bu iş böyle göstere göstere taraflı, seçicilikten uzak ve usülsüzce yapılmasın diye sınav yapanlar sorduğu soruların izahını, hesabını vermek ve bunun adaylara önceden bildirilen kaynaklarda mevcut olduğunu ispat etmek zorundadır. Yoksa, bakalım hocalarımız nerelerden okuyup öğrenmiş bu bilgileri, merakımız gitsin diye değil...

Şimdiye kadar bütün sistem, olması gerektiği üzere sınav olanların girdikleri sınavı sorgulayabileceği, itiraz edebileceği, izahat talep edebileceği bir otokontrol mekanizmasıyla hukuka hiç değilse prensipte uygun olarak işlemiştir. Bütün bu kurallar, olası usülsüzlükler nasıl engellenir diye düşünülerek konulmuştur. Zaten akıl ve adalet bunu gerektirir. Daha geçen sınav iptal edilmiş sorular varken, 10-15 sorunun kaynağı meçhul olan bu sınavın sorularını açıklamamak, mazereti her ne olursa olsun ülkemize yakışmayan apaçık bir hukuksuzluktur.

Ülkenin en sorgulanamaz mahkemeleri ve diğer yüksek yargı kurumları bile bir hüküm verecekse gerekçeli karar diye bir izah yaparak hangi kitabın hangi maddesine dayandığını ilan etmek zorundadır. Bu tutarsız ve çarpık durumu hiç dramatize etmeden, kimseye siyasi veya ideolojik olarak saldırmadan, laf sokma derdine düşmeden ortaya koymamız hekimler olarak bize yakışan ve daha önemlisi sonuç alınmaya daha dönük olan tutumdur diye düşünüyorum. Dersaneyi bol ateşli fakat benim derdimi bir türlü ifade edemeyen, etmeyen yazısından dolayı tekrar kendimden ayrı bir yere koyuyorum.

Özetle bu durumun devam etmeyeceği açık fakat hukukun h'sine bile aykırı bu uygulamayı ve bunun yol açabileceği adaletsizliği YÖK'ün ve daha önemlisi kamuoyunun inkarı mümkün olmayacak bir şekilde görmelerini, anlamalarını sağlamak lazımdır.


- Onlar haklı, siz haksızsınız!
- İyi de bizi hangi kitaba, hangi kurala göre yargıladınız?
- Söylemem!
- ...

Tekrar söylüyorum, bu kimsenin anlamaması ve hak vermemesi mümkün olmayan apaçık bir hukuksuzuktur. Bunu dile getirmek de bu kadar basittir.

Herkese geçmiş olsun.

[skypa]

işin ilginci kimseye ideolojik olarak saldırmadan diye bahsettigin, karsı durdugun data aslında aynı ideolojide..bence orayı yanlıs yorumlamıssın ama genel olarak söylediklerine katılıyorum,çok güzel dile getirmişsin yüreğine sağlık arkadaşım..

[pirinc]

Sami Bey'in yazısında değinilen cici vekillerimiz eğer bilseydi o yasayı geçirmezdi gibi "kursiyerlere ayıp olmasın diye yazdık, devlet büyüklerimiz her ne kadar ne yasayı geçirdiğini araştırmayan cehalet dolu hareketler yapsa da bi göz kırpalım başımız yanmasın" tavrı beni rahatsız etti.
Ne yazık ki özneli yüklemli biraz da bizi savunur gibi hitabeti güçlü bir yazı yazınca şakşakçı bulmak kolay oluyor. Anlaşılmam, nankörden öteye geçmem diye ertelemiştim bunu söylemeyi.

Reklam yapmanın güzel bir yoluydu o yazı. Eğer öyle olmasaydı bir taraftan da birilerine selam gönderilmezdi. Ösym'yi gökten inmiş bağımsız bir kurum olarak eleştirmek çok cesaret gerektirmiyor. Ayrıca alternatif yazı daha yakışık olmuş bence.